
Tarihi bir yerleşim beldesi olan Arapgir, ilk ve orta çağlarda yer almaktadır. Selçuklu beylerinden, Emir Çubuk 1084’te civar bölgelerle birlikte Arapgir’i alarak Türk beylik ve devletlerin idaresini başlatmıştır. Şah Mirliva Ahmet Bey Arapgir’in 14 yy.daki beyi olarak gözükmektedir. Ahmet Bey Sülalesi Arapgir’i Akkoyunlu ve gerekse Osmanlı Dönemlerinde sancak beyi unvanlarıyla idare etmişlerdir. Çaldıran Savaşı sonrası Yavuz Sultan Selim’in Mısır’a yapacağı sefer esnasında Arapgir’i de Osmanlı topraklarına 1515 de katmıştır. 4 Kasım1515 de Diyarbekir Beylerbeyliğine Bıyıklı Mehmed Paşa’nın tayini ile Diyarbekir Beylerbeyliği ihdas edilmiştir. Arapgir’de Diyarbekir’e bağlı sancak statüsüne dâhil edilmiştir. Arapgir’in ilk Osmanlı sancak beyi İskender Bey Veled –i Yularkısdı görülmektedir. 1568 de Sivas’a bağlanan Arapgir 1735 te Gümüşhane mukaatasına 1775’te Maden Hümayun Emanetine. Bağlanarak mali açıdan Diyarbekir idari açıdan Sivas’a kaza olmuştur. XIX yy. başlarında Sivas Eyaletinin Sancağı olarak görülmektedir. 1846 da Harput Eyaleti’nin 1857 de Harput Eyaletinin Harput-Malatya Livasının Arabkir kazası, 1876’da da Mamüretülaziz Mutasarrıflığı kazası 1878 de Mamuretül-aziz (Elazığ)vilayetinin kazası haline gelmiştir. Cumhuriyetle ile birlikte Malatya’nın ilçeleri arasına katılmıştır. (1928) Sancak beyleri idari görevlerini kendi hanelerinde yürüttüklerinden dolayı Arapgir’in eski idari mekânını tespit mümkün görünmemektedir.Yıllık anlamına gelen salname Osmanlı Devleti’nde ilk kez Hicri 1263 (1847) de yayınlanmıştır. Salname idari, hukuki, ilmiye gibi devlet görevlilerinin belirtilmesinin yanında belde ile alakalı bilgileri de kapsamaktadır. Arapgir, ilk salnamenin yayınlandığı 1847 de Harput Eyaleti’nin bir livası (sancak) statüsündedir.1847 de Arapgir Kaymakamı olarak Kapucubaşı Hüseyin Bey bulunmaktadır. Kapucubaşı Hüsryin Bey 1850 li yıllarda da Kaymakam olarak görülmektedir. Salnamede Belediye ve Hükümet Konağını Çarşı başında gösterir. Şu an park olarak kullanılan yerde kanatlı kapılara sahip, üç katlı, geniş bir avlusu bulunan Hükümet Konağı’na çift ahşap merdivenle çıkılmaktaydı. Üçüncü katı Kaymakamlık Makamı’nın çalışma dairesidir. Kâgir bina dikdörtgen plana sahip 400 metrekare civarında idi. 1967 li yıllara kadar yüz yılı aşkın süreyle Kaymakamlık Makamı olarak hizmette bulunmuştur. Kaymakamlık bu tarihten itibaren yeni Hükümet Konağı yapılıncaya kadar Belediye Hanı olarak bilinen Millet Hanı’na taşınmıştır.Kaymakamlık Makam’ı 1970 de şu anki Köseoğlu Mahallesi’ndeki Hükümet Konağı’nın üçüncü katına konuşlanmıştır. Kaymakam’lığın ve diğer resmi kurumların içerisinde yer aldığı bina 2500 metrekare arsa üzerinde, bir bloklu, üç katlı 600 metrekare kapalı alanıyla hizmettedir.